Not: Bu yazı Marmara Üniversitesi Rektörlüğünce elim bir şekilde kapatılan Türk Kültürü Kulübü'nün yayın organlarından biri olan "Türküm" dergisinin 2009 yılı ilk sayısında yayınlanmıştır. Yazılma tarihi 12.9.2008'dir.
Neo-liberalizm misyonerlerinin,
Batı taraftarı teorisyenlerin bir “idea”sı olarak dillerinden düşürmedikleri
“Yeni Dünya Düzeni” sürekli şekilleniyor. Bunun meyvesi olan Büyük Ortadoğu
Projesi kısa bir süre sonra Genişletilmiş Ortadoğu projesi olarak gömlek
değiştirdi. Ancak yaşanan süreçler gösteriyor ki uygulanmak istenen hâsılı
evvelinde “Avrasya Projesi”dir. Kukla devlet, Petro-devlet, Haydut devlet gibi
sıfatlar üreterek ve bunları destekleyici gerçekleştirmelerinin beraberinde
hala tartışma konusu olan terör eylemlerinin ışığında ABD için güneş dün olduğu
kadar parlak değildir.
Dünya 21. yüzyıla tek kutuplu
olarak girdi. Diğer bir ifade ile ABD ekseninde şekillenen ve harmanlanan
“WASP”* kültür tüm dünyada hâkim kültür olarak kabul edildi. Bu ışıkta BM ve
NATO hep ABD tarafında şekillendirildi. Hatta AB ABD’nin yüksek desteğiyle
Baltık ve Balkan ülkesi olarak asırlarca kendinden ayrı gördüğü ülkeleri kendi
bünyesine dâhil etti. Son olarak değişik renge haiz devrimleri; Soros tarzı
spekülatörler ve değişik sivil toplum örgütü etiketli çetelerin yanı sıra etki
ajanlarının büyük gayretleri ile gerçekleştiren ABD ve arkasındaki oligarşi
Irak ve ekonomideki itibar kayıplarına bir yeni başlık olarak Gürcistan’ı ekledi.
Gürcistan ve Ukrayna birisi
Kafkasya diğeri ise Karadeniz’in jeopolitik konumları gereği bölgeye hâkim
olmak isteyen güçler için hayati önem arz ediyor. Sovyetlerin dağılması
sonrasında çalkantılı günler günümüze doğru geldiğinde yerini bir siyasi hamle
arenasına terk etti. Balkanlarda Sırplar’ın mezalimine maruz kalan Kosova’nın
artık bağımsız bir ülke olması, füze kalkanı projeleri ile eski Rus nüfuz
bölgelerine ABD’nin ve diğer ülkelere ise satılan AB rüyaları Moskova’nın
tansiyonunu bir hayli yükseltti. Sonucunda 8 / 8 / 8 krizi olarak
isimlendirdiğimiz “Kafkas Savaşı” tanık olduk.
ABD’nin itibar kayıplarını ve
“Batı” zihniyetinin getirdiği bazı sanal mutlulukların daha büyük yaralara
neden olabileceğinin farkına varan Ukrayna; Timoschenko’nun Putin’i ziyareti
sayesinde belki de olası bir Rus askeri tehdidine teğet geçti. Ancak zaman
zaman Rusya’nın Avrupa’ya Ukrayna üzerinden taşınan doğalgaz akışında yaptığı
kesintiler muhataplarına ciddi zararlara uğrattığı inkâr edilemez.
ABD’de hukuk eğitimi almış ve bir
dönem Adalet Bakanlığı görevini yürütmüş olan Saakaşvili’nin “Amerikancılığı”
iki özerk bölgenin bağımsızlığında hiç kuşkusuz birebir etki etti. Her ne kadar
bağımsızlığını ilan eden iki özerk bölge olan Abhazya ve Güney Osetya için
“Hatay modeli” öngörülse bile Rusya’nın bu stratejik hamleyi bir sonraki bir
krize saklaması daha akıllıca olduğunda bu durumu şimdilik askıya alması yüksek
olasılıklıdır.
Kafkas Savaşı’nı Türk Dünyası
açısından analiz ettiğimizde Diaspora komutasındaki Ermenistan’ın tutumu ve
demografik bakımdan akrabalık ilişkileri öne çıkıyor. Türkiye’de yaşayan birçok
Kafkas Türkleri bu coğrafyadan ülkemize sürgün edilmiştir. Gündemde olan
NABUCCO** ve Demir İpek Yolu*** projeleri ise Gürcistan’ı Türk Dünyası adına
daha bir önemli kılmıştır.
Ermenistan yaptığı Hocalı
Katliamı, açık PKK desteği, sözde soykırım ısrarları, halen Azerbaycan
topraklarının %20’sinden fazlası “işgal” altında tutması ile bölgenin gerçek
“haydut devleti”dir. Hemen bu savaşın arkasında yapmış olduğu “Cevahet****”
bölgesini topraklarına katmak için faaliyetlerde bulunmaktan geri durmamıştır.
Ermeniler bu bölgeye çökme
ihtimalinin heyecanını yaşarken Türkiye ise 1921 Kars antlaşması uyarınca
garantörlük hakkı bulunan Acaristan’ın güvenliğini ve siyasi durumunu
hatırlayamaması hayret verici bir durumdur. Bu konunun Türk medyasının gündeme
getirmemesi ise “maksatlı” bir harekettir.
Henüz NATO ülkesi olmayan Gürcü
devleti ABD desteğinin kendine verdiği iple Rusya kuyusunda boğulmanın 30 km eşiğinden
dönmüştür.***** Yıllardır Ahıska Türklerinin anavatanlarına dönmelerine ayak
direyen Gürcü Savunma Bakanlığı ciddi manada alay konusu olmuştur.
Mevcut silahlanma yarışı ülkeleri uluslar arası sahada farklı konumlara
taşımaktadır. Öncü teknoloji olan askeri teknolojinin son dehşetengiz oyuncağı
“balistik” füzelerdir. Kıtalar arası bir veya birden fazla nükleer başlık taşıma
özelliğine sahip füzeler olarak balistik füzeleri tanımlamak mümkün. Bu
nitelikteki füze teknolojisine alfabetik sıra ile Çin, Fransa, Hindistan, İran,
İsrail, Kore Cumhuriyeti, Kuzey Kore ve konumuzda direk olarak ilgili olan iki
ülke ABD ve Rusya sahiptir
Cennet vatan Türkiye’miz
Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslara komşu Arap-İsrail, Rusya-ABD-Çin kavgalarının
tam ortasındadır. Kıymetli vatanımız bunca kavganın ortasında Gürcistan
olmamızın karşısındaki en etkin faktörler kahraman Mehmetçik ve eşsiz Türk
maneviyatıdır.
Sadece üzülmekten sıkılan ve bir
şeyler yapılmasını görmek isteyen Türk milletinin bir ferdi olarak gayri milli
beyinlerin yönlendirilmesinden arınmış, yüzde yüz Türk; akıl, bilim ve strateji
ışığında “nizam” üreten bir Türkiye ve etrafında Türk Cumhuriyetlerini görmeyi
diliyorum.
Yüce Allah Türk’ü
Korusun ve Yüceltsin.
Allahû Alem(En doğrusunu Allah bilir.)
DİPNOTLAR
**NABUCCO= Orta
Asya Türkî cumhuriyetlerinin doğalgaz kaynaklarının Gürcistan ve Türkiye
üzerinden Avrupa ülkelerine taşınmasına dair “enerji nakli” projesi
***Demir İpek
Yolu= Eski İpek Yolu hattı üzerinde bir demiryolu inşasını kapsıyor. İlk ayağı
olarak kabul edeceğimiz Kars-Tiflis-Bakû ayağının yapımına başlandı. Proje
tamamlandığında Çin’den Adriyatik Denizi’ne kadar senelik 40 milyon ton mal
kesintisiz olarak demiryolu vasıtasıyla sağlanabilecek.
**** Cevahet ya
da Cavahet=Ahıska Türklerinin anavatanıdır. 2. Dünya Savaşı sonrasında bölgeden
sürgün edilenlerin yerine Ermeniler yerleştirilmiştir.
***** Rus ordusu
savaş esnasında başkent Tiflis’in 30
km yakınına kadar ilerleme imkânı buldu.
www.uskudarcevresi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder