İkisi de Haçlılara* karşı I. Kılıçarslan komutasında savaşmış, lakin hemen hemen tüm askerleri şehit düşünce dervişlik ederek bölge halkını Müslümanlaştıran iki Alperen olan Hasan ve Erciyes Dağları'na isimlerine nakşedenlerin hikayesidir.
Vakti zamanında Aksaray'da, biri Hasan Dede diğeri ise Ali Baba (bazıları bu kişinin Erciyes olduğunu iddia eder) namıyla maruf iki derviş yaşarmış. Bir gün bu iki derviş, seyr u sulük hakkında koyu bir sohbete dalarlar. Hasan dede, ısrarla insan-ı kamil olmak için uzletin şart olduğunu, halk içinde bunun mümkün olamayacağını söyler. Ali baba ise "Evet, uzlet yolu daha kolay bir tekamül vasıtası gibi gözükmekte" der. "Lakin asıl maharet, halk içinde hakk'la beraber olmaktır, nebevî nurlar bunda gizlidir" diyerek muhalif olur.
Müzakere, münakaşaya varır. Hasan dede hışımla yerinden kalkar ve iddiasını ispatlamak için pılını pırtısını toplayıp ileride adını vereceği dağa varır, yerleşir. Aylar sonra Aksaray'a döner. Mevsim yaz, hava gayet sıcaktır. Kadim dostu Ali Baba'yı ziyarete gider. Ali baba külhancıdır. Harlı ateş karşısında ter dökmektedir. Hasan Dede mendili içinde dağdan getirdiği bembeyaz buz gibi kardan Ali Baba'ya ikram eder ve mendili külhanın üzerindeki duvara asar. O sıcağa rağmen mendilden tek bir damla kar bile eriyip akmaz.
Hasan Dede, gayri keramet ehlidir ve Ali Baba'ya sanki bir şeyleri hatırlatır gibidir. Ali Baba güler ve sükût eder. Birkaç dakika sonra hamamdan bir kadın çıkar. uzun zamandır dağda olan Hasan Dede'nin gözü bir anlık gafletle kadına takılır. Hemen başını çevirip istiğfar etse de artık iş işten geçmiş ve mendildeki karlar şıp şıp akmaya başlamıştır bile...
Ali baba, tebessüm eder ve lafı gediğine koyar:
"A, can biraderim,
Dağ başında ermişlik hüner değildir.
Ali baba, tebessüm eder ve lafı gediğine koyar:
"A, can biraderim,
Dağ başında ermişlik hüner değildir.
Asıl hüner, burada ak topuklu kadınlar arasında ermiş kalabilmektir." der.
Ve gel zaman git zaman o da Erciyes'e göçer ve adını dağa verir.
Not: Erciyes Farsça'da "uzaktan parlayan" anlamına gelmektedir. Farsça isimlerin hasleten Selçuklular arasında yaygın olduğu gözetilirse kendisinin tam adının "Erciyes Ali" olması yüksek ihtimaldir.
Not2: Rivayetler derlenmiştir. Farklı rivayetleri bilenler, bize ulaşırsa metin güncellenecektir.
* Mevzubahis Haçlı Seferi, ilk olanıdır. Sayıları 600 bine ulaştığı iddia edilen çapulcu sürüsünün istilasına maruz kalınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder