Philip K. Dick[1]
uyarlaması olan ve 2002 yılında çekilen Azınlık raporu[2]-[3]
isimli filmde Tom Cruise[4]
suç öncesi isimli bir bölümde polis memuru olarak çalışıyordu. Prekog isimli
mutantların duygusal görülerine dayanarak suç, daha işlenmesinin öncesinde
öngörülüyor ve güvenlik birimleri olay yerine intikal ederek tutuklamaları daha
suç işlenmeden gerçekleştiriyordu. Suç sadece onları işleyenlerin düşüncelerine
dayanıyordu.
Palantir[5][6],
Azınlık raporunu gerçeğe dönüştüren CIA[7]
tarafından destekli bir teşebbüs. Kimsenin varlığını bilemeyeceği kadar güçlü
bir konumda. Herhangi bir ofisi yok,
yerine SCIF dedikleri hassas bölümlendirilmiş bilgi tesisi” kullanıyor.
Palantir yapısı için “bilgi sızdırma girişimlerine karşı dirençli olmalı” der.
Ağ, kamusal internetten bilgi sızıntılarından korunulmak adına
ayrıştırılmalıdır.
Palantir savunma sistemleri ileri düzey biyometrik sistemleri barındırır; radyo frekansı, telefon ve internet sinyallerini geçirmeyen duvarlar ile örtülüdür. Veri depolaması blok zincire[8] dayalıdır. Herhangi bir karmaşık hacklenme tehdidinden uzaktır, blok zinciri tarafından güvence altına alınan birbirinden bağımsız düzinelerce ünite tarafından tahsis edilen özel bir geçici kodlara ihtiyaç vardır.
Palantir neyi korur?
Palantir JRR Tolkien[9]’e
ait Yüzükleri kitabında adı geçen karanlık kristal küredir. Saruman küre
sayesinde kör edici bir ışıkta ve karanlıkta görebiliyordu. Palantir, kelime
anlamı olarak “uzaktan görebilen” manasına gelir. Kadir-i mutlaklığın mitolojik
bir aracıdır.
2004 yılında Paypal
şirketinin kurucusu, Facebook yatırımcısı ve sonradan Trump destekçisi Peter
Thiel[10]-[11]
yanında Nathan Gettings, Joe Lonsdale, Stephen Cohen ve Alex Karp ile bir araya
gelerek Palantir’i yaratmıştır. Dikkatlerini büyük veri ile gidilmesi cesaret
istenen bir noktada şirketi odakladılar. 2013 yılında Palantir’in CEO’su Karp,
firmasının herhangi şeffaflık iddiasında olmayacağını söyledi. Bu türdeki bir
çalışmanın kamuya açık bir şekilde yürütülmesinin çok zor olduğunu sebep olarak
gösterdi.
Palantir her şeyi izler
ve durdurması gereken her şeyi önceden öngörmeye çalışır. Müşteri listelerinde[12][tamamı
ABD’ye ait olan] CIA, NSA(Milli Güvenlik Birimi), FBI, CDC[13]
(Hastalık Kontrol Merkezi), deniz piyadeleri, hava kuvvetleri, özel
operasyonlar merkezi, askeri okullar ve milli gelirler idaresi bulunmaktadır.
İş listesinin yüzde 50’sşi kadarı kamu sektörü ile ilgili ve Q-Tel CIA’in
girişimcisi olarak erken yatırımcılar arasında idi.
Palantir herkesi takip
ediyor. Potansiyel teröristlerden dolandırıcılara, çocuk satıcılarından huzur
bozucu olarak adlandırdıkları herkese…
Fakat takiplerin tamamı algoritmalar tarafından yapılan öngörülere
dayanıyor. Bernie Mardoff[14],
Palantir yardımı ile mahkûm edilmiştir.
Irak’ta Pentagon[15]
Palantir yazılımını yol kenarına döşenmiş bombaları ve bomba tetikleyicisi
olarak kullanılan garaj kapısı kumandalarını öngörmek için kullandı.
Palantir sayesinde
deniz piyadeleri uzak merkezlerden DNA örneklerini internet aracılığıyla
aktarabildi ve parmak izleri ve DNA kanıtları ile delil toplayabildi. Alınan
neticeler ise neredeyse eş zamanlı idi.
Palantir olmaksızın, şüpheliler
zaman içinde farklı yerlere ilgili birimlerin haberi olmadan gidebilirdi.
Şimdiye kadarki en karmaşık veri madenciliği yöntemleri ile Palantir geleceği,
saniyeler ya da yıllar kapsamında öngörebilir.
NEK İleri Güvenlik Grubu adına Afganistan’da görev yapmış eski bir deniz
piyadesi olan Samuel Reading’in beyanına göre “akla hayale gelebilecek tüm
analitik araçların bir kombinasyonu, alanınızdaki tüm kötü adamları
tanıyabilirsiniz”.
Palantir, Amerikan
hükümetinin kalbi, fakat diğer açıdan bir Metropolis[16]-[17].
Koruma fonları, bankalar ve finansal şirketler için analitik araçlar sağlar.
Palantir küresel
gözetlemelerini ve veri merkezli savaşını Pentagon’a sunmuyor. Aynı zamanda
Wall-Street için çalışıyor. Palantir, kesinlikle Yüzüklerin Efendisi’ndeki Saruman’ın
gören gözüne benzer devasa dijital bir göz.
Şikago ve Los Encılıs
sokakları Philip K. Dick tarafından yazılan geleceğe çok daha yakın. Bahsi
geçen filmde Orwellyen[18]
düşüncedeki bir polis devletinde suç oranları sıfıra düşüyor ve sadece suç
işleme düşünesi ile binlerce birey hapse atılıyor.
Tom Cruise yaptığı işin
ahlaki boyutunu sorgulamaya başladığında, bu hadiseyi üstleri tüm programa dair
bir tehdit olarak görüyor. Tehditten kurtulabilmek adına, Cruise’e ait geçmişin
izlerini de kullanarak bir cinayet tasarlıyorlar. Final sahnesinde programın
başındaki karakter, kamu yararı için bazı fedakârlıkların yapılabileceğine dair
bir açıklamada bulunuyor.
Azınlık raporu için
2054 yılı tahmin edilmiş, fakat Palantir günümüzde mevcut ve operasyonel. Los
Encılıs polis teşkılatı şüphelileri belirleme için Palantir’i kullanıyor.
Palantir polis teşkılatı ile yapmış olduğu bu işbirliğini “durumsal
farkındalığı geliştirme ve gerçek zamanlı olarak suça karşı koyma” olarak
niteliyor.
Algoritmalar daha önce
suç işlenen yeri ve zamanı geçmişe dayalı olarak analiz ederek polise muhtemel
sorunlu mahalleri sunuyor. Milli Bilimsel Kuruluş’a ait 2013 tarihli öngörüsel
polislik adlı videoda bir polis memuru, suç işlenmesinin öncesinde nasıl ilgili
sunulan haritaları kullandıklarını anlatıyor[19].
Ordusal çaptaki küresel
çaptaki teknoloji Felluce’den sonra Los Encılıs’ta uygulandı. Öngörüsel
polislik, yasa dışı araç kullanımı ve basit suçlar için algoritma ve teknikler
Irak’ta elde edilen örüntüler kullanılarak tekrar düzenlendi.
Genç siyahi bireyler ve
polis arasında “savaş alanı” tabiri kullanıldığında, bu nadiren Amerikan Orduu
tarafından kullanılan savaş taktiklerin kullanılacağı manasına gelir. Öngörüsel
polislik, son dört yıldaki silahsız siyahilerin polis tarafında vurulması
salgınına kaynaklı bir ayaklanmaya karşı koyma taktiği mi[20]?
Bir tartışmaya göre suç
öncesi algoritmalara göre beyaz ya da siyahi olmanın polis tarafından hedef
alınmak için yeterli bir sebep değil. Öngörüsel polislikle Amerikan şehirleri
askeri bir hale geliyor. Tansiyonun yüksek olduğu ve polisliği daha zor olduğu
bölgelerde şüpheye ve korkuya dayalı bir kültürü yükseltiyor. Algoritma kendi
başına tansiyonu yükseltmeye, bir barut fıçısının ateşleyerek polisin durumunu
daha da kötüleştirmeye kadir.
Ana Muniz isimli
aktivist ve araştırmacı Inglewoord merkezli gençlik adalet koalisyonunda
çalışıyor. LA haftalık’a verdiği röportajda[21]
“Polis ve asker arasındaki sınırlar bulanıktır. Ordu bölgeyi, harici
düşmanlardan korur, bu polisin işi değildir. Polis kendi vatandaşlarını düşman
olarak görmemeli” diyor.
2010 yılında, Los
Encılıs polis teşkılatı Jordan Downs’a ait gözetleme kameraları ile donatılmış
sosyal konutlar projesini hayata geçirmek için Motorola ile bir ortaklığı
açıkladı. 2013’te CCTV kameralarına yüz tanıma algoritmalarının şüphelileri
raporlamak üzere Sen Fernando Vadisi’nde uygulandığı açıklandı.
Veri, eski önyargıları
güçlendirmek için yeni yöntem haline geldi. Bu analitiklere dair eleştiri
polisin suç öncesi bir zihin yapısı ile şahsın suça ilişkin bağı olduğuna dair
bir yargı ile gelişine dair ana dairdir. Kaderin mühürlenmiştir.
2013’te TechCrunch,
Palantir hakkında Şikago ve Los Encılıs teşkılatlarından sızdırılmış bir raporu
yayınladı. Los Encılıs polis teşkilatından Teğmen Peter Jackson[22]’a
göre “Dedektifler Palantir’in sağladığı tipteki verileri seviyor. Daha önce
yapamadıklarını şimdi yapabiliyorlar.
Palantir son derece
gizli tutuluyor. Gerçek zamanlı dünya için Google, Amazon, Facebook, Microsoft,
Apple kadar güçlü. Onlardan daha farklı olarak Palantir, radarın altında özel
operasyonları yönetiyor.
Jacques Peretti[23]’ye
ait “Başarıldı: Dünyamızı Değiştiren Gizli Anlaşmalar[24]”
adlı kitaptan özetlenmiştir.
Not: İlgili kitabın
çevirisi için ilgili hak satın-almaları ve çeviri finansmanını yapacak
“babayiğit” kitabevi varsa benimle iletişime geçebilir.
Daha
geniş ve güncel bilgi için bkz: https://www.wikizero.com/en/Palantir_Technologies, https://www.palantir.com/
Ek: İzlemenizi tavsiye ederim:
Ek: İzlemenizi tavsiye ederim:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder