Ekim 7'den sonra.
Şu anda saat öğleden sonra 1, 18 Ekim Çarşamba ve ben Tel Aviv'deki evimdeyim. İsrail'e yönelik 7 Ekim saldırısının üzerinden on bir gün geçti. Bir günde çoğu sivil en az 1,400 kişi öldürüldü ve Gazze Şeridi'nde yaklaşık 200 İsrailli rehine bulunuyor. İsrail o tarihten bu yana Gazze'ye yönelik en ölümcül saldırısını gerçekleştirdi: 1.000'i çocuk olmak üzere yaklaşık 3.500 Gazzeli öldürüldü. Hamas hala İsrail'e, çoğunlukla Gazze'ye yakın kasabalara, ancak bazıları Tel Aviv'e roket atmayı başarıyor. Her akşam saat 7 ile 9 arasında sirenler çalıyor ve sığınak bulmak için koşuyoruz. Gün boyunca bazen uzaktan tanımlanamayan patlamalar duyabiliyoruz. Çok sayıda ambulans ve polis sireni var; helikopterler ve savaş uçakları tepemizden geçiyor ve şehrin üzerinde ne amaçla uçtuğunu bilmediğimiz insansız hava araçlarının sürekli bir sesi var. Mağazaların çoğu kapalı. Birçok restoran ve kafe, ülkenin dört bir yanındaki gönüllüler tarafından askerlere, saldırıdan kurtulanlara ve tahliye edilen kasabaların sakinlerine yiyecek ve ekipmanların ulaştırıldığı ikmal merkezlerine dönüştürülmüş durumda. Geceleri birkaç bar açılıyor. Yarı yarıya boşlar, müşteriler içiyor ve alçak sesle konuşuyor. Normal günlerde şehir tıklım tıklımdır ve gece geç saatlere kadar canlıdır. Gece yarısına doğru balkona çıkıyorum ya da boş sokaklarda geziniyorum. Her yerde nefes kesen bir sessizlik var.